Hello Baby Sezon 5-MBLAQ

Diziler,kpop filan derken şu sıralar feci halde variety showlara takılmış durumdayım.Variety showların kralı Mblaq,Hello Baby'nin 5. sezonunda yer almıştı.5. sezonun farkı diğer sezonların aksine çok uluslu bebeklerin yer alması ve birden çok çocuk olmasıydı.Bense sadece Mblaq ve Shinee'nin Hello babylerini izledim.Ve Mblaq'i izlemekten çok keyif alıyorum her programlarında olduğu gibi çünkü oynamıyorlar,samimi,içten insanlar.(ah ben ve Mblaq takıntım)
Programın içeriği ise şöyle;
                                        Elimizde böyle 3 adet sevimli velet

Lauren: Kanadalı baba-Koreli anne (kendisi favori veledim olup ekrandan yanaklarından makas alma isteği uyandıran dünya güzeli bir kız çocuğu.Ayrıca akıllı,nazik,söz dinleyen bir kız.Ablan kurrban olsun sana :p :D )

Seungho appayla resmen aşk yaşadılar.Gerçekten baba-kız gibiydiler.Hatta Lauren ben büyüyünce Seungho appayla evleneceğim çünkü onun elleri güzel,ayakları güzel,yüzü güzel diyor :D Zamane çocukları işte...

Seungho-Lauren goodbye kiss :)

Leo: Fransız baba,Koreli anne(hiperaktif,enerjisi asla bitmez,söz dinlemez,babalarını döver,sürekli mızıkçılık yapar hep ağlar,bütün oyuncakları almak ister.Ama babalarından ayrılmak istemez,hatta hüngür hüngür ağlar.Babalara en çok o sorun çıkarmasına rağmen ayrılırken ağlayan tek çocuktu :( Çocukların hepsi kendilerini bulan babaları çok sevdiler.Leo da Thunder appasını çoookk seviyordu ve 4'ü bir yana Thunder bir yanaydı onun için.(Ki bence çok da ilgilenmedi çocukla) Ve Lauren gibi o da çok güzel bir çocuk.Acıların çocuğu Leo için tık tık

Dayoung Vietnamlı anne-Koreli baba(Sessiz prenses,acısını içine gömer,kıskançlığını,hayal kırıklıklarını hep içinde yaşar.Hatta onu anlamak,yardımcı olmak için pedagoga dahi götürdüler.Çok da iyi yaptılar çocuk içine ata ata patlayacaktı en sonunda.Kendini çok iyi ifade edemedi,yine de sevimliydi :) Dayoungumuz G.O. appasını çok seviyor,kimselerle paylaşmak istemiyor fakat G.O. normal kişiliğinin aksine çocukla pek ilgilenmedi,geri planda kaldı.

Ve böyle yakışıklı,karizmatik,sevimli,komik 5 baba mevcut.

Ben çok keyifle izledim.Arada açıp açıp izlerim yine.Bana sorarsanız en iyi baba sıralamam şöyleydi programı izledikten sonra;

                         1.Yang Seungho(lider)

        2.Lee Joon

3.Mir

   4.G.O

        5.Thunder

Joon appa itildi,kakıldı,dayak yedi yine de pes etmedi.Sonunda favori baba olmayı başardı :D Joon programın en çok çaba sarfeden ama hep kaybedeni...Kendisinin sözleriyle ''Benimkisi karşılıksız bir aşk.Çocuklar beni bir türlü sevmiyor.Hep çabalıyorum yine de sonuncu oluyorum '' :)

Bir de müzikal yaptılar finalde.Müzikal için MBLAQ'in seslendirdiği Bibimbap ise yüzümüzü gülümseten bir şarkı oldu :) Yes! Bibimbap! Yes! Mblaq! :)

                                                

Çocuklar için de idoller için de harika bir deneyim olduğunu düşünüyorum bu programın.İzlemek isteyenler için toplamda 12 bölüm ve türkçe altyazılı Youtube'da mevcut şiddetle tavsiye edilir :)

Şambali Tatlısı

Normalde değil belki ama ramazanda insan tatlı arıyor iftardan sonra mutlaka.Dün biz de ne yapalım derken irmikli bir şeyler olsun hem de pratik olsun Şambali Tatlısı yapalım dedik :) 

Yapmışken tarifini de paylaşmak istedim.

Öncelikle şerbeti hazırlıyoruz.

  Şerbeti için:

2,5 Su bardağı şeker

1,5 s.b. su

1 dilim limon

Şerbeti bir taşım kaynattıktan sonra soğumaya bırakıyoruz.

Tatlı için

  Malzemeler :

1 s.b. irmik

1 s.b şeker

1 s.b. yoğurt

1 s.b. un

Yarım s.b. sıvı yağ

1 kabartma tozu

1 çay kaşığı limon suyu

Hepsini bir kaba alıp çırpıyoruz

Yağladığımız borcama karışımı döküyoruz.Ve 150 derecede üstü kızarıncaya kadar pişiriyoruz.

Fırından çıktıktan 5 dk sonra iyice soğuttuğumuz şerbeti üzerine döküyoruz.

Sonrasında Afiyet Olsun Bize :)

Yumurta Rulosu Yaptım

Uzun zamandır aklımdaydı bir Kore yemeği yapmak.Eldeki ve evdeki imkanlar dahilinde yumurta rulosu yapmaya karar verdim.Becerebildiğim kadarıyla yapmaya çalıştım.Tarifini ise buradan aldım.Bir dahaki sefere daha farklı şeyler de denemeyi düşünüyorum inşallah güzel tarifler var :) Öncelikle malzemeleri hazırladım

5 Yumurta 

1 çay kaşığı tuz

 1 tatlı kaşığı pul biber

   2 tane yeşil soğan   

1 tatlı kaşığı susam

 Hepsini karıştırdım ve çırptım.

Ardından tavaya döktüm ve o aşamada bir hata yaptım tavada çevirip  pişirmeye çalıştım fakat çevirmeden üstünün pişmesini beklemek gerekiyormuş böylece şekli daha düzgün oluyor sanırım.

İyi kötü böyle bir rulo çıktı meydana :) 

Kesilmiş hali ise böyle.Fena olmadı ilk denemeye göre sanki :)

Pazar kahvaltıları için güzel bence.

İşte benim börek taklidi yapan yumurta rulom karşınızda :)

Afiyet Olsun...

Comeback-Kim Hyun Joong

Kim Hyun Joong uzun zamandır beklenen 3. mini albümü Round 3'ü 22 Temmuz'da yayınlayacak.Ama albümden önce,Unbreakable adlı şarkısının müzik videosunu bugün yayınladı.Jay Park da şarkıcıya rapiyle eşlik etmiş ve şarkı Jay Park imzası taşıyor.Kim Hyun Joong bizi biraz şaşırtarak tamamiyle Hiphop ve R&b tarzında bir şarkıyla geri döndü,iyi de oldu.Klip oldukça güzel eski Kore motiflerine yer verilmiş ayrıca Kim Hyun Joong'un etinden sütünden bolca faydalanılmış :d Bakınız şekil A: 

Ben boşuna demiyorum bu çocuk çook değişti o eski haalinden eser yok şimdi diye...SS501'ın masum lideriydi bir zamanlar pek şirindi 

Sonra ''Aamaann yeter şirin çocuk olmak istemiyon gari yetti bee benim başım kel mi ben de açarım duramam artıkın dedi :d

Ve işte beklenen klip Unbreakable(Kırılmazım)

                                          

Zaman Tüneli-Kim Hyun Joong

SS501'in biricik lideri,Boys Over Flowers'ın Yoon Ji Hoo'su,Playful Kiss'in Baek Seung Jo'su,benim ise Kore davasında ilk gözdem olan tatlı şahsiyet.Efendim yıllar geçti çıkışının üzerinden liderimizin ve pek çok değişik tarz denedi.Ben arada farklılıklar yapsa da genel olarak çıkışından günümüze yaptığı imaj değişikliklerini şöyle bir özetlemek istedim.

Sene 2005 ve SS501 çıkışını yeni yapmış,Hyun Joong ise henüz 19 yaşında

:)) Sene 2006 grup hızla yükseliyor haliyle bir havalar var.''Ben oldum abi'' diyor :D Saç stilini hiç sevmedim.

Yıl 2007.Mankenlik yapıyor sanırım burada

Yıl 2008.Artık saç boyatmalar başladı.Yine de kötü değil fakat kısa ve doğal saçın daha iyi durduğu kanısındayım.Gel bunu Koreli erkeklere anlat.Bukalemun misali sürekli bir renk değişimi :)

Sene 2009.Ona  asıl ününü kazandıran,Kim Hyun Joong'u Kim Hyun Joong yapan dizi Boys Over Flowers'ın ilk bölümlerinde böyle görünüyordu

Dizinin ilerleyen bölümlerinde ise saçını kısalttı ve rengini daha koyu yaptı.İyi ki yaptı böyle daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Ve 2010.Playful Kiss dizisinde Baek Seung Jo halleri :) Bazı idollere her saç rengi yakışabilir fakat KHJ bunlardan biri değil.Kesinlikle koyu kahve,siyah tonlarından şaşmaması gerekiyor.Anında tipte bir kayış söz konusu oluyor çünkü :D

Ve sene 2011.SS501 2010 yılında sözleşmelerinin bitmesinin ardından dağıldı,herkes kendi yollarında,solo kariyerlerinde ilerleme kararı aldı.Lider ilk solo albümü Break Down'la büyük başarı elde etti ve zirveye yerleşti.(2011 Haziran)

Break Down'da yakaladığı başarının ardından 2011 Ekim ayında Lucky Guy isimli mini albümünü yayınladı.Gördüğünüz üzere sarı saçlar,fazla yoruma lüzum yok sevmedim :D

Yıl 2012.Kiss Kiss ve Lucky Guy japonca versiyonuyla japonyada çıkışını yaptı ve orada da büyük başarı yakaladı.City Conquest isimli bir dizi çekmeye başladı fakat dizi bazı sorunlar nedeniyle yayınlanamadı.Resim o dizinin çekimlerinden.

2012 Temmuz-Heat adlı single'ını yayınladı

Son olarak 2013 Barefoot Friends programından resimler.En beğendiğim imajı kesinlikle.Artık yaş oldu 27,ergen dönemler geride kaldı.Bu programda çok doğal,makyajsız,saçları kendi renginde,olduğu gibi.O sebeple seviyorum bu halini.Ve liderden naçizane dileğim değişme,kendin ol  bu kadarı yeterli :)

Playful Kiss:Sabreden Derviş,Muradına Ermiş...

Defalarca izlediğim yine de doyamadığım,bir çok sahnesinde ''hadi canım,bu kadar da olmaz'' dediğim,çoğunlukla güldüğüm ama bazen de duygulandığım,anime dahil bütün versiyonlarını(Japon,Tayvan) izlediğim fakat en çok Kore versiyonunu beğendiğim,çok başarılı bir diziydi Playful Kiss  :)

Evet efendim bir zamanlar Oh Ha Ni adında temiz,saf,şeker mi şeker bir kız yaşarmış.Sonra bir gün okulda bay mükemmel Baek Seung Jo'yu görmüş,ona aşık olmuş.Ama çocuk ona hiç bakmazmış.

Ben şöyle mükemmelim,böyle zekiyim havalarında gezermiş ortalıkta(eh haksız da sayılmaz hani)

Bir mektup yazıp aşkını itiraf etmeye karar vermiş,fakat bay odun,imla hatalarını düzeltip mektubu iade etmiş ''Aptal kızlardan nefret ederim'' demiş.

İşte tam bu noktada zurnanın zırt dediği yere gelmiş bulunmaktayız.Masal bu ya Ha Ni'nin evi depremde yıkılır,Seung Jo'nun babasıyla onun babası eski arkadaştır.Evin yıkıldığını tvde görünce hemen evlerine davet ederler.Aynı evde yaşamaya başladıktan sonra Ha Ni'nin umutsuz aşkına,Seung Jo'nun annesinin yardımlarıyla oğlunu kazanma çabalarına şahit oluyoruz :)

Ama çoğunlukla sonuç hüsran...

Annesinin dediğine göre Seung Jo,sevdiği insanlara çok kötü davranır,onlara sevgisini belli edemez,kendinden uzaklaştırır.Ha Ni'yi kaybedeceğini anladığı ana kadar da durum böyle ilerliyor.Ha Ni ''Alnımıza ne yazıldıysa o,benim de kaderim böyleymiş,yine ne varsa beni sevende vardır bu adamdan bana ne köy olur ne kasaba demiş,yıllarca peşinden koşan fakat görmezden geldiği Bong Jung Gu ile evlenmeye karar vermiş.

Bunu duyan Seung Jo'nun aklı başına gelmiş ve Ha Ni'ye ''Sen benden başkasını sevemezsin,benimle evlen,evimin kadını,çocuklarımın anası ol  '' demiş.

Ve  atalarımız ne güzel demiş,sabreden derviş,muradına ermiş.Sabreden Ha Ni de Seung Jo'suna kavuşmuş :)

not:Seung Jo çok şanslısın dostum çünkü seni çekse çekse bir Ha Ni çekerdi.Sen bu bencillikle kesin evde kalırdın,buldun şeker gibi kızı hadi yine iyisin,yat kalk annene dua et :D

Derler ki...

  Derler ki ;İnsanların en acizi dost arayandır,daha da acizi bulduğu dostu kaybedendir.Ben bugün

düşündüm,ne kadar da büyüdüm.İstediğim ya da istemediğim,hakettiğim,haketmediğim şeyler yaşadım.

Ama büyüdüğümüzü de tam bu zamanlarda anlıyoruz.Herkes hatalar yapar,sizin gibi başkalarının da hata yapabileceği gerçeğini kabullenmek gerek.Benim tavsiyem,en sevmediğiniz insanlara karşı dahi kin tutmayın,kavga etmeyin,çirkefleşmeyin.Çünkü bu ne size ne de karşı tarafa bir şey kazandırır.Güzel düşünmeli,oluruna bırakmalı.Ben hep öyle yaptım,bundan sonra da öyle yapacağım.Her şeyde vardır bir hayır,kimse sebepsiz yere hayatımıza girmiyor ya da hayatımızdan çıkmıyor.Bazen elinizden geleni yapsanız dahi yeterli olmuyor,yanlış anlaşılabiliyor,yargılanabiliyorsunuz.Hayat bu elbet hoş olmayan şeyler de yaşanıyor.Bugün sizi delicesine üzen,kıran,yaralayan durumlar gün geçtikçe artık anlamsızlaşıyor,tecrübeyle sabit :) Ben bugün kırgınlıklarımı özgür bıraktım,kimseye kırgın olmamaya,hayatın kin tutamayacak kadar kısa olduğuna,güzelliklere vakit ayırmak gerektiğine karar verdim.Sevdiklerim,beni seven insanlar iyi ki var onlar,iyi ki hayatımdalar..

Sevdiklerimizle geçirdiğimiz en sıradan,küçük anlar bile ne kadar kıymetli,ne kadar özel.Tıpkı bu an gibi :)

İyi ki varsın dost...

Beni seven,sevmeyen,tanıyan,tanımayan,bu yazıyı okuyan herkese selam olsun... :)

Son olarak bu gece ilk sahur heyecanı yaşıyoruz,herkesin ramazanı hayırlara vesile olsun.Allah şu sıcak yaz günlerinde oruç tutan herkese sabır,kolaylık versin...

Biri ramen mi dedi ?

Ramen yemeyi cidden seviyorum,oldukça lezzetli buluyorum.Kore dizilerinde höpürdete höpürdete yedikleri için ister istemez ''Abi nedir neyin nesidir bu ramen? Makarnaya benziyor,abartıyorlar mı yoksa o kadar lezzetli mi ki ? '' deyip denemeye karar vermiştim rameni.İlk denediğim zamandan beri de müptelası oldum kendisinin.Yaklaşık 1 buçuk aydır yemediğimiz,dolayısıyla özlediğimiz rameni yemek için yine adres değişmedi.Sultanahmet Seoul Restaurant'ta aldık soluğu.

Öncelikle Seoul'un personelini çok çok seviyorum.Çok iyi niyetli insanlar.Sahibi Koreli ajusshi de gelip sizinle ilgileniyor,sohbet ediyor,garsonlar da öyle keza.Mesela tofu adında (sonradan soya peyniri olduğunu öğrendiğimiz,tatsız tuzsuz,sırf meraktan sipariş ettiğimiz yiyeceğe -Siz bunu beğenmezsiniz,bu benden olsun dedi garson bey ve hakikaten de beğenmedik fakat en azından denemiş olduk :)

İşte tofu :) 

Biz yine bildiğimizden şaşmayalım,yeni lezzetler deneyelim derken aç kalmayalım,riske girmeyelim dedik indirdik mideye ramenimizi,kimchimizi...

Ardından da Türk damak zevkine kesinlikle çok yakın,Kore mantısını yani mandu'yu denedik.Buyrun bu da Mandu

Mandu,içinde kıyma,yeşil soğan (daha başka malzeme varsa bilemiyorum gördüğüm kadarıyla) olan bizim mantıya benziyor tadı, onun büyük hali.İsteğinize göre kızartılmış ve ya haşlanmış olarak sipariş edebiliyorsunuz.Biz kızartılmış olarak yedik.Çok güzeldi :) Bir dahaki sefere bibimbap denemek istiyorum çünkü bir arkadaşım ''Çok sevdim kesinlikle dene''derken,ötekisi ''Bitiremedim tabağımı çok kötüydü''şeklinde yorum yaptı.Bir de ben deneyip görmek istiyorum :)

Yemeğimizi bitirdikten sonra bize karpuz da ikram ettiler.

Karnımız tok,mutlu bir şekilde ayrıldık oradan.Kore ve Çin mutfaklarını denemek isteyenler için hoş bir yer. Gitmeyi düşünenler için adresi ; 

Akbıyık Cad. No:37 

Cankurtaran Mah. , Sultanahmet, Eminönü - Istanbul